sure ~ سوره
Mükemmel Osmanlı Lugatı - sure ~ سوره maddesi. Sayfa: 454 - Sira: 4
Mükemmel Osmanlı Lugatı - Ali Nazima ve Faik Reşad Sözlüğü; sure maddesi. osmanlıcada sure ne demek, sure anlamı manası, sure osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte sure hakkında bilgi. Arapça sure ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada sure anlamı
Mükemmel Osmanlı Lugatı - سوره sure ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
sure ~ سوره güncel sözlüklerde anlamı:
SURE ::: Kur'an-ı Kerim'in 114 bölümünden her biri. * Derece. * Duracak yer. Menzilet. * Şeref ve şan. * Güzel inşa edilmiş bina. Sur. * Refi'. * Alâmet, nişan.
sûre ::: (a. i. c. : süver) : Kur'ân'ın ayrıldığı 114 bölümünden her biri.
sûre-i fâtır ::: Kur'ân'ın otuz beşinci sûresi.
sûre-l Fürkan ::: Kur'ân'ın yirmi beşinci sûresi.
süre-i hucerSt ::: Kur'ân'ın kırk dokuzuncu sûresi... v. b. [sûre, aslında İbranca olup : 1) duvarda, dizilmiş bir taş tabakası; 2) yazı satırı; 3) yazılmış nesne mânâlarına gelir]
sûre ::: (f. i. ve. s.) : çorak, verimsiz toprak.
SuRE ::: Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:
Kulumuza gönderdiğimiz Kur'ân'dan şüphe ediyorsanız, siz de ona benzer bir sûre söyleyiniz. Bunu yapabilmek için güvendiklerinizden yardım isteyiniz. Buna benzer bir sûre söyleyemezsiniz. (Bekara sûresi: 23)
Kim yatacağı zaman Kur'ân-ı kerîmden herhangi bir sûre okursa, Allahü teâlâ ona; uyanıncaya kadar her şeyden kendisini koruyacak bir melek gönderir. (Hadîs-i şerîf-Tirmizî)
Sünnetlerin ve vitrin her rek'atinde ve yalnız kılarken farzların ilk iki rek'atinde, ayakta,Kur'ân-ı kerîmden bir âyet okumak, farzdır. Kısa sûre okumak daha sevaptır. (İbn-i Âbidîn)
(Büyük olan ve hürmet mevkiinde bulunan) canlı sûreti ile köpek ve cünüp kimsenin bulunduğu eve rahmet melekleri girmez. (Hadîs-i şerîf-Zevâcir)
Üzerinde sûret bulunan elbise ile namaz kılmak tahrîmen mekrûh olup, harama yakın günahtır. Cansız sûreti bulunursa mekrûh olmaz. (İbn-i Âbidîn)
Üzerinde sûret bulunan mendil, para gibi şeyleri kullanmak câizdir. Zîrâ böyle şeyler mühândırlar (aşağı, hordurlar), muhakkardırlar (hakir, kıymetsizdirler), muhterem değildirler. (S. Abdülhakîm-i Arvâsî)
İslâm dîni, insanlarla alay edilmesine ve canlılara tapılmasına ve gençlerin fuhşa sürüklenmesine, evlilerin baştan çıkarılmasına âlet olan sûretleri, heykelleri haram etmiş, canlıların anatomik parçalarının ve bitkilerin ve her çeşit fizik, kimyâ, astronomi, inşaat sûretlerini helâl etmiş, serbest bırakmıştır. İlimde teknikte lâzım olan sûretlerin yapılmasını, bunlardan faydalanmayı emretmiştir. İslâm dîni her şeyde olduğu gibi, sûretleri de faydalı ve zararlı olmak üzere ikiye ayırmış, faydalı olanlarını emir, zararlı olanlarını yasak etmiştir. O hâlde inanmıyanların, müslümanlar sûrete günâh der, bu ise gericiliktir demesi körü körüne bir iddiâ ve iftirâdır. (Mustafa Sabri Efendi)
Ölüm hastasında ölüm alâmetleri görülünce, yanında çocuk, cünüp, özürlü kadın bulundurulmamalı, odada ve evde (asılı) canlı sûret bulunmamasına çok dikkat etmelidir. (S. Abdülhakîm-i Arvâsî)
2. Kopya, nüsha.
Âlem-i misâl, bütün âlemlerin en genişidir. Âlemlerin hepsinde bulunan herşeyin âlem-i misâlde bir sûreti vardır. (Ahmed Fârûkî)
3. Dıştan görünen şekil, dış görünüş.
Allahü teâlâ sizin amellerinize, sûretlerinize bakmaz. Ancak niyetlerinize bakar. (Hadîs-i şerîf-Rûh-ul-Beyân)
Zâhidâ! Sûret gözetme, içeri gelen cânâ bak. (Ahmed Kuddûsî)
sûre ::: kur'an'ın ayrıldığı bölümler , kur'an-ı kerim'in 114 bölümünden her biri , kuranın ayetlerden oluşan her bir bölümü
sure ::: kur'an-ı kerim'in 114 bölümünden her biri , derece , duracak yer , menzilet , şeref ve şan , güzel inşa edilmiş bina , sur , refi' , alamet , nişan
sûre ::: (f. i. ve. s.) çorak, verimsiz toprak.
SURE :::