kaide ~ قاعده
Mükemmel Osmanlı Lugatı - kaide ~ قاعده maddesi. Sayfa: 561 - Sira: 5

Mükemmel Osmanlı Lugatı - Ali Nazima ve Faik Reşad Sözlüğü; kaide maddesi. osmanlıcada kaide ne demek, kaide anlamı manası, kaide osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte kaide hakkında bilgi. Arapça kaide ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada kaide anlamı
Mükemmel Osmanlı Lugatı - قاعده kaide ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
kaide ~ قاعده güncel sözlüklerde anlamı:
KAiDE ::: Esas. Temel. Düstur. Nizam. Yol. Ayaklık. * Dip taraf. * Bir şeyin meydana gelmesine şart ve düstur olan husus. * Bir ilim ve fennin düsturlarından her biri. * Fık: Hayızdan ve çocuktan kesilmiş kadın.
kaide ::: ("ka" uzun okunur. al i. c. : kavâid) : 1) esas, temel. 2) usul, nizam, yol, * kural. 3) geo. taban. 4) ayaklık. 5) bot yaprakların köke bitiştiği yer.
kaide-i külliye ::: ("ka" uzun okunur.) : açık, sarih olan hükümler. [meselâ : "berâet-i zimmet asıldır"] , gibi.
kaide-i rabt ::: ("ka" uzun okunur) : bağlama kaidesi [cümleleri]
kaide ::: kural.
Kaide :::
- Kural
Örnek: Onları sıkmamak için bahçeyi terk etmek zarafetin en sade kaidelerindendi. H. Z. Uşaklıgil - Bir şeyin yere dayanan bölümü veya bir şeyin üzerine oturtulduğu nesne, ayaklık, duraç, taban, ayaklık
- Kalça.
- kural.
kāide ::: taban
kâide ::: kural , temel , esas , düstur , nizam , ayaklık
kâide ::: kural
kâide ::: temel
kâide ::: esas
kaide ::: (
Kaide ::: Kural; usul; ilke; prensip; esas; temel;yol; taban; ayaklık
Kaide ::: Kural; usul; ilke; prensip; esas; temel;yol; taban; ayaklık
kaide ::: düstur, kalça, kural, taban
kaide :::
KAİDE :::