Çağdaş Sözlük

ubudiyyet ~ عبوديت

Mükemmel Osmanlı Lugatı - ubudiyyet ~ عبوديت maddesi. Sayfa: 509 - Sira: 3

Mükemmel Osmanlı Lugatı - Ali Nazima ve Faik Reşad Sözlüğü; ubudiyyet maddesi. osmanlıcada ubudiyyet ne demek, ubudiyyet anlamı manası, ubudiyyet osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte ubudiyyet hakkında bilgi. Arapça ubudiyyet ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada ubudiyyet anlamı

Mükemmel Osmanlı Lugatı - عبوديت ubudiyyet ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

ubudiyyet ~ عبوديت güncel sözlüklerde anlamı:

UBUDiYYET ::: Bendelik, kulluk, kölelik. Kul olduğunu bilip Allah'a itaat etmek. Allah'a teslim olup, Kur'an ve Peygamber (A.S.M.) vasıtası ile verilen emirleri aynen icra ve tatbike çalışmak.(İnsanlar kendileri için değil, Allah'a ubudiyet için yaratılmışlardır.)(Ubudiyet, emr-i İlâhîye ve rıza-i İlâhîye bakar. Ubudiyetin dâîsi, emr-i İlâhî ve neticesi rıza-i Hak'tır. Semeratı ve fevaidi, uhreviyedir. Fakat ille-i gaiye olmamak, hem kasden istenilmemek şartıyla, dünyaya ait faideler ve kendi kendine terettüb eden ve istenilmeyerek verilen semereler, ubudiyete münafi olmaz. Belki zaifler için müşevvik ve müreccih hükmüne geçerler. Eğer o dünyaya ait faideler ve menfaatler, o ubudiyete, o virde veya o zikre illet veya illetin bir cüz'ü olsa, o ubudiyeti kısmen ibtal eder. Belki o hasiyetli virdi akim bırakır, netice vermez. İşte bu sırrı anlamıyanlar, mesela yüz hasiyeti ve faidesi bulunan Evrad-ı Kudsiye-i Şah-ı Nakşibendî'yi veya bin hasiyeti bulunan Cevşen-ül Kebir'i o faidelerin bazılarını maksud-u bizzat niyet ederek okuyorlar. O faideleri göremiyorlar ve göremiyecekler ve görmeye de hakları yoktur. Çünki o faideler, o evradların illeti olamaz ve ondan onlar kasden ve bizzat istenilmeyecek. Çünkü onlar fazlî bir surette, o halis virde talebsiz terettüb eder. Onları niyet etse, ihlası bir derece bozulur. Belki ubudiyetten çıkar ve kıymetten düşer.Yalnız bu kadar var ki; böyle hasiyetli evradı okumak için, zaif insanlar bir müşevvik ve müreccihe muhtaçtırlar. O faideleri düşünüp, şevke gelip, evradı sırf rıza-yı İlahî için, âhiret için okusa zarar vermez. Hem de makbuldür. Bu hikmet anlaşılmadığından; çoklar, aktabdan ve selef-i salihînden mervî olan faideleri görmediklerinden şübheye düşer, hattâ inkar da eder. L.) (Bak: Rububiyet)

ubûdiyyet ::: (a. i.) : 1) kulluk, kölelik. 2) aşırı bağlılık fbirine] . Arz-ı ubûdiyyet : bağlılığını bildirme.

UBuDiYYET ::: Ubûdiyyetin alâmeti, Allahü teâlânın emirlerini yapmak, yasak ettiklerinden sakınmaktır. (İmâm-ı Rabbânî)

ubudiyet ::: Allah'a kulluk , kulluk

ubudiyyet ::: kulluk , kölelik

ubûdiyyet ::: kulluk

ubûdiyyet ::: ‬kulluk

ubûdiyyet ::: (a. i.) 1) kulluk, kölelik. 2) aşırı bağlılık fbirine] . Arz-ı ubûdiyyet : bağlılığını bildirme.

UBUDİYYET :::

Bendelik, kulluk, kölelik. Kul olduğunu bilip Allah'a itaat etmek. Allah'a teslim olup, Kur'an ve Peygamber (A.S.M.) vasıtası ile verilen emirleri aynen icra ve tatbike çalışmak.(İnsanlar kendileri için değil, Allah'a ubudiyet için yaratılmışlardır.)(Ubudiyet, emr-i İlâhîye ve rıza-i İlâhîye bakar. Ubudiyetin dâîsi, emr-i İlâhî ve neticesi rıza-i Hak'tır. Semeratı ve fevaidi, uhreviyedir. Fakat ille-i gaiye olmamak, hem kasden istenilmemek şartıyla, dünyaya ait faideler ve kendi kendine terettüb eden ve is