şaibe ~ شائبه
Mükemmel Osmanlı Lugatı - şaibe ~ شائبه maddesi. Sayfa: 461 - Sira: 7

Mükemmel Osmanlı Lugatı - Ali Nazima ve Faik Reşad Sözlüğü; şaibe maddesi. osmanlıcada şaibe ne demek, şaibe anlamı manası, şaibe osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte şaibe hakkında bilgi. Arapça şaibe ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada şaibe anlamı
Mükemmel Osmanlı Lugatı - شائبه şaibe ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
şaibe ~ شائبه güncel sözlüklerde anlamı:
şAiBE ::: Leke, kir. * Süprüntü. Pislik. * Kusur. Noksan. Hata. Eksiklik.
"); şaibe ::: (a. i. şevb'den. c. : şevâib) : 1) leke, kusur; noksan, nakîsa. (bkz. : ayb). 2) kötü eser, iz.
şâibe-i şemsiyye ::: astr. Güneş'in üzerinde bulunan siyah lekeler. 3) şüphe, (bkz. : gümân).
şâibe ::: leke, kusur.
Şaibe :::
- Art düşünce.
- Hile.
- Eksiklik, kusur, ayıp
Örnek: Bizim efendinin indinde bundan büyük şaibe olamaz. E. E. Talu - Kir, leke.
şâibe ::: leke , kötü iz , kusur , kir , pislik , süprüntü , eksiklik , hata
şâibe ::: leke
şâibe ::: kötü iz
şaibe ::: ayıp, güman, hile, kir, kusur, leke, şüphe
ŞAİBE :::