Çağdaş Sözlük

siper ~ سپر

Mükemmel Osmanlı Lugatı - siper ~ سپر maddesi. Sayfa: 433 - Sira: 6

Mükemmel Osmanlı Lugatı - Ali Nazima ve Faik Reşad Sözlüğü; siper maddesi. osmanlıcada siper ne demek, siper anlamı manası, siper osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte siper hakkında bilgi. Arapça siper ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada siper anlamı

Mükemmel Osmanlı Lugatı - سپر siper ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

siper ~ سپر güncel sözlüklerde anlamı:

SiPER ::: f. Arkasına saklanılacak şey. Koruyan. * Mânia. Sığınak veya set arkası, duvar altı gibi kuytu yerler. * Okun, giderken kabzayı zedelememesi için sol elin üzerine konulan âlet. * Muharebede askerin kurşun ve gülleden korunması için toprak kazılarak açılan ve ön tarafına, çıkan topraklar yığılmak suretiyle vücuda getirilen korunma yerleri. * Kalelerin üstünde ok ve kurşun atmağa mahsus mazgallar yanında duracak askerlerin korunmaları için insan boyunda olan ve uzaktan diş diş görünen arkalıklı duvar parçalarına verilen addır.

siper ::: (f. i.) : 1) arkasına saklanılacak şey 2) koruyucu engel. 3) gizlenilip savaşılacak yer veya şey. 4) s. kuytu, korunulabilen [yer] , 5) şapka kenarı, önü.

siper-i saika ::: yıldırımsavar, paratoner, ir. paratonnerre.

siper-i şems, şems-i siper ::: şapka kenarı.

sipergam ::: (a. i.) : kot. fesleğen, lât. ocvmum basilicum.

Siper :::


  1. Korunulacak, arkasına, altına veya içine girerek saklanılacak yer.

  2. Yağmur, güneş ve rüzgârın etkilemediği gizli, kuytu yer, dulda
    Örnek: Pencereden güneş yahut rüzgâr gelirse şu siper köşeye kaçacak. R. H. Karay

  3. Güneş ve yağmurun etkisinden korunmak amacıyla şapka, kasket vb.nin önüne yapılan çıkıntı, siperlik
    Örnek: Sabahtan beri çektiği şaraplarla epeyce başı dönen meşhur kumandan tolgasının siperini geri itti. Ö. Seyfettin

  4. Askerlerin savaşta vurulmamaları ve rahat ateş edebilmeleri için kazılmış, üstü açık hendek
    Örnek: Ateş yağmuru ikinci kat siperleri geçti. A. Gündüz

  5. Kuytu, korunulabilen.

  6. 1. Korunulacak, saklanılacak yer. 2. Kuytu yer. 3. Savaşta askerlerin girdiği, hedef olmadan ateş etmek için kazılan hendek.

siper ::: arkasında saklanılan şey , sığınak , korunak , arkasına saklanılacak şey , koruyan , mania , sığınak veya set arkası , duvar altı gibi kuytu yerler , okun , giderken kabzayı zedelememesi için sol elin üzerine konulan alet , muharebede askerin kurşun ve gülleden korunması için toprak kazılarak açılan ve ön tarafına , çıkan topraklar yığılmak suretiyle vücuda getirilen korunma yerleri , kalelerin üstünde ok ve kurşun atmağa mahsus mazgallar yanında duracak askerlerin korunmaları için insan boyunda olan ve uzaktan diş diş görünen arkalıklı duvar parçalarına verilen addır

sipergam ::: (a. i.) kot. fesleğen, lât. ocvmum basilicum.

siper ::: kuytu, senger, yağmur

SİPER :::

f. Arkasına saklanılacak şey. Koruyan. * Mânia. Sığınak veya set arkası, duvar altı gibi kuytu yerler. * Okun, giderken kabzayı zedelememesi için sol elin üzerine konulan âlet. * Muharebede askerin kurşun ve gülleden korunması için toprak kazılarak açılan ve ön tarafına, çıkan topraklar yığılmak suretiyle vücuda getirilen korunma yerleri. * Kalelerin üstünde ok ve kurşun atmağa mahsus mazgallar yanında duracak askerlerin korunmaları için insan boyunda olan ve uzaktan diş diş görünen arkalıklı duvar parçala