zemin ~ زمین
Mükemmel Osmanlı Lugatı - zemin ~ زمین maddesi. Sayfa: 420 - Sira: 9


Mükemmel Osmanlı Lugatı - Ali Nazima ve Faik Reşad Sözlüğü; zemin maddesi. osmanlıcada zemin ne demek, zemin anlamı manası, zemin osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte zemin hakkında bilgi. Arapça zemin ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada zemin anlamı
Mükemmel Osmanlı Lugatı - زمین zemin ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
zemin ~ زمین güncel sözlüklerde anlamı:
ZEMiN ::: Kötürüm kimse.
ZEMiN ::: f. Yer. Yeryüzü.* Meydan. Satıh. * Tarz. Eda. *Mevzu.
zemîn ::: yer, yeryüzü.
Zemin :::
- Taban, döşeme, yer
Örnek: Kırmızı bir zemin üstünde bir sürü insan, havada uçan beyaz bir kuşa bakıyorlardı. M. Ş. Esendal - Kumaş, süslü kâğıt, halı, yer muşambası, tablo vb. desenli nesnelerde, biçimlerin üzerinde yer aldığı renk.
- Temel, dayanak
Örnek: Asıl sohbet zemini nadide yemek tarifi, köşk ve bahçe tanzimidir. R. H. Karay - Yeryüzü, dünya.
- 1. Yer, yeryüzü. 2. Temel, dayanak. 3. Konu, tema.
zemîn ::: yer , dünya
zemin ::: yeryüzü
zemîn ::: yer
zemîn ::: dünya
zemîn ::: fon
zemîn ::: konu
zemîn ::: alan
zemin ::: dayanak, döşeme, dünya, ortam, taban, temel, yer, yeryüzü
ZEMİN :::
Kötürüm kimse