Çağdaş Sözlük

ders ~ درس

Mükemmel Osmanlı Lugatı - ders ~ درس maddesi. Sayfa: 371 - Sira: 6

Mükemmel Osmanlı Lugatı - Ali Nazima ve Faik Reşad Sözlüğü; ders maddesi. osmanlıcada ders ne demek, ders anlamı manası, ders osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte ders hakkında bilgi. Arapça ders ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada ders anlamı

Mükemmel Osmanlı Lugatı - درس ders ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

ders ~ درس güncel sözlüklerde anlamı:

DERS ::: Tenbih, tâlimat, vazife. Bir şeyi öğrenmek için muallim veya o işi iyi bilen birisinden azar azar alınan vazife. * Akıl.

ders ::: (a. i. c. : dürûs) : 1) bir şeyi öğrenmek için öğretmenden azar azar alınan vazîfe. 2) tenbih, telkin; tâlîmat, direktif. 3) akıl. Sana kim ders verdi : sana kim akıl verdi.

ders-i âmm ::: [evvelce] talebeye, medreseliye ve herkese ders vermiye yetkili bulunan kimse, cami hocası.

ders-i ibret ::: (ibret dersi) : göz açacak şey, us payı.

ders vekâleti ::: [evvelce] Şeyhislâm kapısında, medrese talebesi ve bunların dersleriyle meşgul olan dâire.

Ders :::


  1. Öğretmenin öğrenciye belirli bir sürede verdiği bilgi
    Örnek: Mektepten kaçmıyor, bazı derslerden zevk alıp saatlerce çalıştığım oluyordu. S. F. Abasıyanık

  2. Bu bilgi aktarımı için ayrılan süre.

  3. Öğrencinin öğrenmek zorunda olduğu bilgi
    Örnek: Bir yakınlık kurmak için derslerini soracak oluyordu. N. Cumalı

  4. Bir olayın bellekte bıraktığı öğretici iz, öğüt, ibret
    Örnek: En iyisi, kıyının verdiği şu ekoloji dersini uygulamak mı dersiniz? H. Taner

  5. 1- Öğrencilere bir konuyu anlatmak, bir sorunu açıklamak ya da birtakım becerileri kazandırmak için yapılan kısa süreli öğretim. 2- Öğretim süresince ve kimi durumlarda öğretmenin yaptığı açıklamalar, küme tartışmaları ve alıştırmalar yoluyle öğrenilen şey. 3- Belirli bir süre üzerinde çalışılan konu. 4- Öğrencilerin, öğrenmek durumunda bulundukları bilgi, beceri ve anlayışlar.

ders ::: tenbih , talimat , vazife , bir şeyi öğrenmek için muallim veya o işi iyi bilen birisinden azar azar alınan vazife , akıl

ders ::: çimke, ibret, muhazara, öğüt

DERS :::

Tenbih, tâlimat, vazife. Bir şeyi öğrenmek için muallim veya o işi iyi bilen birisinden azar azar alınan vazife. * Akıl