Çağdaş Sözlük

huy ~ خوی

Mükemmel Osmanlı Lugatı - huy ~ خوی maddesi. Sayfa: 362 - Sira: 15

Mükemmel Osmanlı Lugatı - Ali Nazima ve Faik Reşad Sözlüğü; huy maddesi. osmanlıcada huy ne demek, huy anlamı manası, huy osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte huy hakkında bilgi. Arapça huy ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada huy anlamı

Mükemmel Osmanlı Lugatı - خوی huy ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

huy ~ خوی güncel sözlüklerde anlamı:

HUY ::: Boş ve hâli olmak.

HUY ::: f. Mizac, tabiat, ahlâk, âdet. * Ter.

huy ::: insandaki yerleşmiş özellik.

HUY ::: İbâdetleri az olan bir kul, iyi huyu ile kıyâmette yüksek derecelere kavuşur. Bir kulun ibâdetleri çok olsa da, kötü huyu, onu Cehennem'in dibine götürür; bâzen küfre götürür. (Hadîs-i şerîf-Berîka)

İy huyları tamamlamak, yerleştirmek için gönderildim. (Hadîs-i şerîf-Berîka)

Sıcak su buzu erittiği gibi, iyi huy da hatâları eritir. Sirke balı bozduğu gibi, kötü huy, hayrâtı ve hasenâtı (iyilikleri) yok eder. (Hadîs-i şerîf-Berîka)

Ey oğlum! Kötü huydan, gönül dağınıklığından sakın, sabırsız olma. Yoksa arkadaş bulamazsın. İşini severek yap, sıkıntılara katlan. Bütün insanlara karşı iyi huylu ol. Çünkü insanlara karşı iyi huylu olan ve onlara güler yüz göstereni herkes sever. (Lokman Hakîm)

Muhammed aleyhisselâm, gâyet güzel huylu, güzel yüzlü, kibâr tavırlı ve çok dürüst bir zât idi. Dâimâ hiddet ve şiddetten kaçmış, hiçbir zaman zulüm yapmamıştır. Müslümanların dâimâ iyi huylu, güler yüzlü olmasını istemiş, Cennet'e iyi huy ve sabır ile gidileceğini bildirmiştir. (Muhammed Rebhâmî)

Huy :::


  1. İnsanın yaradılış ve ruh özelliklerinin bütünü, mizaç, tabiat
    Örnek: Can çıktıktan sonra da huy, adamı kolay kolay terk etmiyor. R. N. Güntekin

  2. İçgüdü durumunu almış alışkanlık.

  3. İçgüdü durumuna dönüşen alışkı, bk. yaradılış.

hûy ::: huy

huy ::: insandaki yerleşmiş özellik , boş ve hali olmak , mizac , tabiat , ahlak , adet , ter

hûy ::: ‬huy

Huy ::: Tekrarlanan hareketle­rin yerleştiği davranış.

huy ::: damar, doğa, hasiyet, haslet, mizaç, seciye, tabiat, tıynet, yaradılış

HUY :::

Boş ve hâli olmak