tarik ~ تعريق
Mükemmel Osmanlı Lugatı - tarik ~ تعريق maddesi. Sayfa: 233 - Sira: 5

Mükemmel Osmanlı Lugatı - Ali Nazima ve Faik Reşad Sözlüğü; tarik maddesi. osmanlıcada tarik ne demek, tarik anlamı manası, tarik osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte tarik hakkında bilgi. Arapça tarik ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada tarik anlamı
Mükemmel Osmanlı Lugatı - تعريق tarik ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
tarik ~ تعريق güncel sözlüklerde anlamı:
TaRiK ::: Terkeden, vazgeçen, bırakan.
TARiK ::: f. Karanlık.
TARiK ::: Yol. Tarz, usûl. * Vâsıta. Meslek. * Bir maksada nâil olmak için icrâsı lâzım olan husus veya bu hususların hey'et-i mecmuası.
târik ::: (a. i. c. : etrâk, turrâk) : 1) sabah yıldızı, çulpan, Venüs, (Zühre). 2) erkek adı.
tarîk ::: (a. i. c. : turuk) : 1) yol. (bkz. : râh). Kutâ-i tarîk : yol kesen haydut. Ulâ-bi-t-tarîk : en iyi, en âlâ yol.
tarîk-i Ahmed-i muhtar ::: Hz. Muhammed (Aleyhisselâm)'in yolu; Müslümanlık.
tarîk-i âmm,i sultanî ::: geniş yol, cadde. 2) usûj.
tarîk-ı hâss ::: bir veya birkaç eve mahsus çıkmaz sokak.
tarîk-ı ratîb ::: kim. toz hâline getirilen bir madde su ile karıştırılarak cins ve nevinin tahlîli usûlü. 3) meslek. 4) vâsıta, sebep.
tarîk-ı yâbis ::: hararetle bir mâdeni tahlil etme usulü.
târik ::: (a. s. terk'den) : terk eden, bırakan, vaz geçen.
târik-i dünyâ ::: 1) dünyâ işlerindtn elini ayağını çekip bir köşede oturan; 2) evlenmiyen papaz.
târik-i sallt ::: namazı terk eden, namaz kılmıyan, beynamaz.
ta'rîk ::: (a. arak'dan) : terletme, tere yatırılma, terletilme.
târik ::: (f. s.) : karanlık, (bkz. : muzlim). Şeb-i târik : karanlık gece.
târik ::: terkeden.
tarîk ::: yol, tarz, metod.
Târik ::: Terkeden; bırakan
Tarik ::: Yol; yöntem
târik ::: terkeden
târîk ::: yol , tarz , yöntem , meslek , karanlık
tarîk ::: yol
tarîk ::: yöntem
tarîk ::: meslek
tarîk ::: tarikat
târîk ::: karanlık
târik ::: (a. i. c. : etrâk, turrâk) 1) sabah yıldızı, çulpan, Venüs, (Zühre). 2) erkek adı.
ta'rîk ::: (a. arak'dan) terletme, tere yatırılma, terletilme.
târik ::: (f. s.) karanlık, (bkz. : muzlim). Şeb-i târik : karanlık gece.
Tarik ::: Yol; yöntem
Târik ::: Terkeden; bırakan
tarik ::: yol
tarik :::
târik :::
TARÎK :::
TARİK :::
TÂRİK :::