ters ~ ترس
Mükemmel Osmanlı Lugatı - ters ~ ترس maddesi. Sayfa: 210 - Sira: 2
Mükemmel Osmanlı Lugatı - Ali Nazima ve Faik Reşad Sözlüğü; ters maddesi. osmanlıcada ters ne demek, ters anlamı manası, ters osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte ters hakkında bilgi. Arapça ters ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada ters anlamı
Mükemmel Osmanlı Lugatı - ترس ters ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
ters ~ ترس güncel sözlüklerde anlamı:
TERS ::: f. Korku.
ters ::: (f. i.) : korku, (bkz. : bîm, havf, hirâs).
türs ::: (a. i. c. : etrâs, tirâs, tirâse,. türûs) : ask. kalkan [âlet]
türşî ::: (a. i.) : 1) ekşilik. 2) turşu.
törûs ::: (a. i. türs'ün c.) : ask. kalkanlar [âlet] , (bkz. : etrâs, tirâs, tirâse, türs).
türüât ::: (a. i. tur'a'nın c.) : 1) suyun-. taştığı yerler. 2) kanallar, (bkz. : tür'a).
Ters :::
- Gerekli olan duruma karşıt, zıt.
- Bir şeyin içe gelen yanı, arkası
Örnek: Elinin tersiyle küçük bir tokat vurmuştu. Ç. Altan - Kesici bir aletin kesmeyen yanı
Örnek: Kollarına bıçağın tersiyle birkaç tane vurmuşlar. M. Ş. Esendal - Uygun olmayan, elverişsiz, münasebetsiz
Örnek: Ters sözlerinle, fazilet iddialarınla beni hırpalama. H. C. Yalçın - Gönül ve cesaret kırıcı, huysuz, sert
Örnek: Ters adamın işi de ters gider. M. Ş. Esendal - Bir şeyin aksi, karşıtı.
- Hayvan pisliği.
teres ::: pezevenk
ters ::: korku
ters ::: korku
ters ::: (f. i.) korku, (bkz. : bîm, havf, hirâs).
ters ::: aksi, aykırı, hırçın, huysuz, münasebetsiz, sert, zıt
TERS :::