boş ~ بوش
Mükemmel Osmanlı Lugatı - boş ~ بوش maddesi. Sayfa: 156 - Sira: 6

Mükemmel Osmanlı Lugatı - Ali Nazima ve Faik Reşad Sözlüğü; boş maddesi. osmanlıcada boş ne demek, boş anlamı manası, boş osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte boş hakkında bilgi. Arapça boş ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada boş anlamı
Mükemmel Osmanlı Lugatı - بوش boş ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
boş ~ بوش güncel sözlüklerde anlamı:
bevis ::: (f. i.) : farzetme, tahmin, oranlama.
Bevş ::: (f. i.) : çalım, gösteriş, debdebe.
"); bûş ::: (f. i.) : hastalanan koyun, keçi gibi hayvanları sağaltmak için bacaklarına yapıştırılan bir çeşit laden.
Boş :::
- İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan, dolu karşıtı
Örnek: Yaralı kaymakamla iki emir eri de boş kalan kompartımana rahatça yerleştiler. A. Gündüz - Görevlisi olmayan (iş, görev), münhal.
- Yapılacak işi olmayan, işsiz.
- Yararsız, nafile
Örnek: Karamsar olmamak için ne kadar çırpınsak boş. R. H. Karay - İşsiz bir biçimde
Örnek: Boş oturmak, aylak durmak insanı çabuk çökertir. H. Taner - Verimsiz.
- Anlamsız
Örnek: Babam, kuvvetli bir darbe yemiş gibi şaşkın, boş gözlerle bakakaldı. O. Kemal - Habersiz, hazırlıksız
Örnek: Tatar dilencinin küfürlerine işte böyle boş yakalandım. O. Pamuk
bevis ::: (f. i.) farzetme, tahmin, oranlama.
Bevş ::: (f. i.) çalım, gösteriş, debdebe.
bûş ::: (f. i.) hastalanan koyun, keçi gibi hayvanları sağaltmak için bacaklarına yapıştırılan bir çeşit laden.
boş ::: abes, açık, anlamsız, bilgisiz, havai, münhal, yararsız