Çağdaş Sözlük

ber ~ بر

Mükemmel Osmanlı Lugatı - ber ~ بر maddesi. Sayfa: 140 - Sira: 17

Mükemmel Osmanlı Lugatı - Ali Nazima ve Faik Reşad Sözlüğü; ber maddesi. osmanlıcada ber ne demek, ber anlamı manası, ber osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte ber hakkında bilgi. Arapça ber ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada ber anlamı

Mükemmel Osmanlı Lugatı - بر ber ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

ber ~ بر güncel sözlüklerde anlamı:

BER ::: f. Üzere, üzerine, yukarı mânasına (ve Arabçadaki "Alâ" yerine edat-ı isti'lâdır) * Göğüs, sine, bağır, sadır. * Fayda. * Hamil. * Hıfz. * Yan. * Taraf. * Nâkil. Götürücü. * Meyve. * Yaprak. Varak. * Meme.* Genç kadın.* Evin kapısı.

BER ::: f. (Burden) "Götürmek" mastarının emir köküdür. Kelimenin sonuna getirilerek terkipler yapılır. Emirber $ : Emir dinleyen, emir götüren. Fermanber $ : Emir veren. Emir dinleyen... gibi.

ber ::: bet

"); Ber ::: (f. e.) : üzere.

ber-nehc-i şer'î ::: huk. şer'î usûl veçhile.

ber-vech-i âtî, ber-vech-i zîr ::: aşağıdaki gibi, aşağıda olduğu gibi.

ber ::: (f. s.) : alan, getiren götüren. Dil-ber : gönül alan. Peyâm-ber (peygamber) : haber getiren.

ber ::: (f. i.) : 1) göğüs, sîne. Semen-ber : ak göğüslü. 2) meyva, yemiş. 3) meme. 4) kucak. 5) yaprak [berg'in hafiflet il misi ]. 6) genç kadın. 7) evin kapısı. 8) en, genişlik.

berr ::: (a. i.) : kara, toprak. Bahr ü berr : deniz ve kara.

berr-i atîk ::: (eski karalar, topraklar) : Asya; Avrupa; Afrika.

berr-i cedîd ::: (yeni karalar, topraklar) : Amerika; Avusturalya.

berr ::: (a. i. c. : ebrâr) : doğru sözlü, hayır işliyen kimse.

birr ::: (a. i.) : 1) iyilik, güzellik, hayır. 2) anaya babaya itaat. 3) bağışta bulunma.

bürr ::: (a. i.) : buğday, (bkz. : gendüm, Shınta, kamh).

ber ::: "alan, dinleyen, yeden, götüren" mânâsında son ek.

ber ::: "üzeri, üzerine, yukarı" mânâsında ön ek.

berr ::: kara , toprak , yer

ber ::: üzere , üzeri , göğüs , üzerine

birr ::: iyilik , temizlik

ber ::: ‬üzeri

ber ::: üzere

ber ::: göğüs

ber ::: meyva

berr ::: ‬toprak

berr ::: kara

berr ::: kıta

bir ::: bir

ber ::: (f. s.) alan, getiren götüren. Dil-ber : gönül alan. Peyâm-ber (peygamber) : haber getiren.

ber ::: (f. i.) 1) göğüs, sîne. Semen-ber : ak göğüslü. 2) meyva, yemiş. 3) meme. 4) kucak. 5) yaprak [berg'in hafiflet il misi ]. 6) genç kadın. 7) evin kapısı. 8) en, genişlik.

berr ::: (a. i. c. : ebrâr) doğru sözlü, hayır işliyen kimse.

birr ::: (a. i.) 1) iyilik, güzellik, hayır. 2) anaya babaya itaat. 3) bağışta bulunma.

bürr ::: (a. i.) buğday, (bkz. : gendüm, Shınta, kamh).

BER :::

f. (Burden) "Götürmek" mastarının emir köküdür. Kelimenin sonuna getirilerek terkipler yapılır. Emirber $ : Emir dinleyen, emir götüren. Fermanber $ : Emir veren. Emir dinleyen... gibi

Diğer Osmanlıca Sözlüklerde: