Çağdaş Sözlük

ikram ~ اكرام

Mükemmel Osmanlı Lugatı - ikram ~ اكرام maddesi. Sayfa: 88 - Sira: 9

Mükemmel Osmanlı Lugatı - Ali Nazima ve Faik Reşad Sözlüğü; ikram maddesi. osmanlıcada ikram ne demek, ikram anlamı manası, ikram osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte ikram hakkında bilgi. Arapça ikram ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada ikram anlamı

Mükemmel Osmanlı Lugatı - اكرام ikram ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

ikram ~ اكرام güncel sözlüklerde anlamı:

iKRAM ::: Ağırlamak. Hürmet etmek. Saygı göstermek. * İltifat olarak bir şeyler vermek. * Bağış. * Hesap dışı verilen şey veya yapılan indirme, tenzilât. * Allah'ın lütfu ve ihsanı.(İkramın izharı, yani Allah'ın lütfu ve ihsanı olan ikramın izharı tahdis-i nimettir. İnsanın nefsi, Allah'ın lütfunu kendine isnad etmez. Çünkü kesbinin medhali yoktur.)

ikram ::: (a. i. kerem'den. c. : ikrâmât) : 1) hürmet, saygı gösterme. 2) ağırlama. 3) bir şeyi hediye, armağan olarak verme. 4) hesap dışı yapılan indirme.

ikrâm ::: ağırlama.

iKRaM ::: Kim mü'min kardeşine ikrâm ederse, Allahü teâlâ da ona ikrâm eder. (Hadîs-i şerîf-Firdevs-ül-Ahyâr)

Kim Allah'a ve âhiret gününe îmân ediyorsa, komşusuna ezâ (eziyet) etmesin; kim Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsa, misâfirine ikrâm etsin; kim Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsa, ya hayır (faydası bulunan şeyi) söylesin yâhut sussun. (Hadîs-i şerîf-Riyâzü's-Sâlihîn)

Misâfire ikrâm sevâbdır. Hayvan, yalnız Allah için kesilir. Bir kimse gelince, kesilen hayvan etinden, ona da ikrâm edilince, hayvanı Allah rızâsı için kesmiş, faydası misâfire olmuş olur. (Ahmed Fârûkî)

Tanıdığın bir müslüman sana gelince, elinden geldiği kadar iyi ve tatlı karşıla, yemek ikrâm eyle. Kapıya çık kendisini karşıla. Selâm verince selâmını al. Sohbetten sonra giderken, onu uğurla ve duâ eyle. (Süleymân bin Cezâ)

Kim saçı sakalı ağarmış müslüman bir kimseye ikrâm ederse, Allah da ona ihtiyarladığında hürmet ve ikrâmda bulunacak kimseleri vazîfelendirir, ona da ikrâm ederler. (Ahmed Rıfâî)

İkram :::


  1. Konuğu ağırlama.

  2. Bir şeyi armağan olarak verme, sunma
    Örnek: Üstat, bunların ikram olduğunun farkında değildi. Ç. Altan

  3. Alışverişte satıcının alıcıya yaptığı indirim.

  4. Sunulan şey.

ikrâm ::: bağış , cömertlik , sunma

ikrâm ::: ‬cömertlik

ikrâm ::: sunma

ikrâm ::: armağan etme

ikram ::: (a. i. kerem'den. c. : ikrâmât) 1) hürmet, saygı gösterme. 2) ağırlama. 3) bir şeyi hediye, armağan olarak verme. 4) hesap dışı yapılan indirme.

İKRAM :::

Ağırlamak. Hürmet etmek. Saygı göstermek. * İltifat olarak bir şeyler vermek. * Bağış. * Hesap dışı verilen şey veya yapılan indirme, tenzilât. * Allah'ın lütfu ve ihsanı.(İkramın izharı, yani Allah'ın lütfu ve ihsanı olan ikramın izharı tahdis-i nimettir. İnsanın nefsi, Allah'ın lütfunu kendine isnad etmez. Çünkü kesbinin medhali yoktur.)