Çağdaş Sözlük

ufuk ~ افق

Mükemmel Osmanlı Lugatı - ufuk ~ افق maddesi. Sayfa: 81 - Sira: 24

Mükemmel Osmanlı Lugatı - Ali Nazima ve Faik Reşad Sözlüğü; ufuk maddesi. osmanlıcada ufuk ne demek, ufuk anlamı manası, ufuk osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte ufuk hakkında bilgi. Arapça ufuk ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada ufuk anlamı

Mükemmel Osmanlı Lugatı - افق ufuk ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

ufuk ~ افق güncel sözlüklerde anlamı:

ufuk ::: (a. i.) : 1) ufuk. 2) aslr. top. her hangi bir yerin şakul hattına amut (*dikey) olan ve rasat âletinin "objeetif" merkezi seviyesinde bulunan mevhum düzlemle ona paralel olan düzlemler, [arapçadaki asıl mânâsı : "nahiye, taraf" dır]

ufk-ı a'IS ::: tas. ruh makamının son mertebesi. [Hazret-i vâhidiyye ve Hazret-i ülûhiyye'den ibarettir] , besi.

ufk-i hakîkî ::: astr. top. Arz'ın merkezinden* geçmek üzere her hangi bir yerin şakulî hattına amut (*dikey) düzlemin semâ küresi ile ara kesiti.

ufk-i hissî ::: astr. top. râsıdın bulunduğu noktadan Arz sathına "tangente" olarak geçen ufuk düzleminin semâ küresi ile ara kesitidir.

ufk-i mer'î ::: astr. râsıdın gözünden çıkan ışık hatlarının Arz sathiyle temas ettiği noktalardan geçip şakulî hatta amut (*dikey) bulunan mevhum düzlemin semâ küresi ile ara kesiti.

ufk-i mübîn ::: tas. kalb makamının son merte-besî

ufk-i sâm ::: akşamın ufku.

ufk-l lâhirt ::: astr. (bkz. : ufk-i mer'i).

Ufuk :::


  1. Çekülün gösterdiği dikey çizgi ile gözlemci üzerinden geçen düzlem, göz erimi.

  2. Düz arazide veya açık denizde gökle yerin birleşir gibi göründüğü yer, çevren, göz erimi
    Örnek: Geniş çöl ufukları arasında çadırlarımızı kurduk. F. R. Atay

  3. Anlayış, kavrayış, görüş, düşünce gücü, ihata
    Örnek: Bu dar zihinlerde, ufku genişlememiş dimağlarda, zaruri olarak faziletler de dardı. Ö. Seyfettin

  4. Çevre, dolay.

  5. bk. gözerimi.

ufuk ::: ufuk

ufuk ::: ‬ufuk

ufuk ::: (a. i.) 1) ufuk. 2) aslr. top. her hangi bir yerin şakul hattına amut (*dikey) olan ve rasat âletinin

ufuk ::: çevre, görüş, ihata