ihtiras ~ احتراص
Mükemmel Osmanlı Lugatı - ihtiras ~ احتراص maddesi. Sayfa: 21 - Sira: 7
Mükemmel Osmanlı Lugatı - Ali Nazima ve Faik Reşad Sözlüğü; ihtiras maddesi. osmanlıcada ihtiras ne demek, ihtiras anlamı manası, ihtiras osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte ihtiras hakkında bilgi. Arapça ihtiras ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada ihtiras anlamı
Mükemmel Osmanlı Lugatı - احتراص ihtiras ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
ihtiras ~ احتراص güncel sözlüklerde anlamı:
iHTiRAS ::: Aşırı istek sahibi olmak, hırs duymak, şiddetli arzu.
iHTiRAS ::: (Hiraset. den) Kaçınmak, kendini korumak, muhafaza etmek. * Kesmek.
iHTiRAS ::: Ekme.
ihtiras ::: (a. i. hirâset'den.) : çekinme, sakınma, korunma, (bkz. : ihtiraz).
ihtiras ::: (a. i. hırs'dan. c. : ihtirâsât) : 1) şiddetli arzu, istek. 2) aşırı heves.
ihtiras ::: aşırı istek.
iHTiRaS ::: Âdemoğlu yaşlanır. Fakat onda iki haslet gençleşir: Mala ve ömre (yaşamaya) ihtirâs. (Hadîs-i şerîf-Sünen-i İbn-i Mâce)
Bu zamanda kendisinde şu beş sıfat bulunmayan kimsede mal toplanmaz. Tûl-i emel (sonu gelmeyen istek), ihtirâs, şiddetli cimrilik, korku azlığı, âhireti unutmak. (Süfyân-ı Sevrî)
Para, mal ve mülk, kişinin zâhid olmasına (dünyâya düşkün olmamasına) mâni değildir. Dünyâlığı bulunmayan da zâhid sayılmaz. Dünyânın faydasız şeylerine ihtirâsı olup olmadığı araştırılıp, ona göre hüküm verilir. Bir kimsenin elinde dünyâlığı vardır. Fakat zâhiddir. Bir kimsenin de dünyâlığı yoktur. Lâkin zâhid değildir. Mal, insanın silâhı gibidir. İnsan canını, sıhhatini, dînini ve şerefini mal ile korur. (Süfyân-ı Sevrî)
Âhirete îmânı olanın, dünyâya ihtirâsı olmaz. Âhirette cezâ göreceğini kesin olarak bilen kimse, dünyâyı âhirete tercîh etmez. (İmâm-ı Mâverdî)
İhtiras :::
- Aşırı, güçlü istek
Örnek: Aldım Rakofça kırlarının hür havasını / Duydum akıncı cetlerimin ihtirasını. Y. K. Beyatlı - Tutku
Örnek: Gerçi eliyle yarattığı güzel bahçeyi hâlâ kıskanç bir ihtirasla seviyordu. H. E. Adıvar
ihtirâs ::: aşırı hırs , aşırı istek
ihtirâs ::: aşırı hırs
ihtiras ::: (a. i. hirâset'den.) çekinme, sakınma, korunma, (bkz. : ihtiraz).
ihtiras ::: (a. i. hırs'dan. c. : ihtirâsât) 1) şiddetli arzu, istek. 2) aşırı heves.
ihtiras ::: tutku
İHTİRAS :::