kaba ~ قباء
Mükemmel Osmanlı Lugatı - kaba ~ قباء maddesi. Sayfa: 559 - Sira: 3
Mükemmel Osmanlı Lugatı - Ali Nazima ve Faik Reşad Sözlüğü; kaba maddesi. osmanlıcada kaba ne demek, kaba anlamı manası, kaba osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte kaba hakkında bilgi. Arapça kaba ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada kaba anlamı
Mükemmel Osmanlı Lugatı - قباء kaba ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
kaba ~ قباء güncel sözlüklerde anlamı:
kaba' ::: (a. i. c. : akbiye) : üste giyilen elbise, cübbe, kaftan.
kabâ-yi âhenîn ::: demirden elbise, zırh.
Kaba :::
- Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı
Örnek: Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı. Ö. Seyfettin - Taneleri iri.
- Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz (kimse)
Örnek: Kaba, hantal, şivesiz, bir sürü adamlar kafesinin önüne toplanırlar. R. H. Karay - Hafif olduğu hâlde kalın veya hacimli
Örnek: Kaba bir yün döşekle temiz bir şilte, yastık yorgan buldum. H. R. Gürpınar - Kuyruk sokumunun her iki yanındaki şişkin yer.
- Terbiyeye, inceliğe aykırı, çirkin, kötü
Örnek: Çocuklardan biri ağzından çok fena, çok kaba bir şey kaçırdı. O. C. Kaygılı
kabâ ::: cübbe
kabâ ::: cübbe
kabâ ::: aba
kaba ::: abullabut, çirkin, ham, hantal, kabak, kalas, kötü, köylü, nadan, yoğun, yoz