Çağdaş Sözlük

gurur ~ غرور

Mükemmel Osmanlı Lugatı - gurur ~ غرور maddesi. Sayfa: 531 - Sira: 21

Mükemmel Osmanlı Lugatı - Ali Nazima ve Faik Reşad Sözlüğü; gurur maddesi. osmanlıcada gurur ne demek, gurur anlamı manası, gurur osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte gurur hakkında bilgi. Arapça gurur ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada gurur anlamı

Mükemmel Osmanlı Lugatı - غرور gurur ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

gurur ~ غرور güncel sözlüklerde anlamı:

GURUR ::: Kibir. Boş yere güvenmek. * Kıymetsiz şeylere güvenip mağrur olmak.(Evet, gurur ile insan maddi ve mânevi kemalât ve mehâsinden mahrum kalır. Eğer gurur saikasıyla başkaların kemalâtına tenezzül etmeyip, kendi kemâlâtını kâfi ve yüksek görürse, o insan nâkıstır. Böyle insanlar, malumat ve keşfiyatlarını daha yüksek görmekle, eslâf-ı izamın irşâdat ve keşfiyatlarından mahrum kalırlar. Ve evhama mâruz kalarak bütün bütün çizgiden çıkarlar. Halbuki eslâf-ı izâmın kırk günde yaptıkları bir keşfiyatı, bunlar kırk senede bulamazlar. M.N.)

garûr ::: (a. s.) : aldatan, aldatıcı.

gurur ::: (a. i.) : boş şeylere güvenerek aldanma, boş şeylerle böbürlenme, kibir, kurum, kurulma; kendini yüksek ve değerli tutma hissi. Dâr-ül-gurûr (gurur evi) : bu dünyâ. Hab-i gurur : kendini büyük sanma.

gurur-i tâat ::: tâat'ın gururu, insanın, ettiği ibâdete güvenmesi.

gurur ::: kendini beğenme duygusu, böbürlenme.

Gurur :::


  1. Kendini beğenme, büyüklenme, kibir
    Örnek: Aynı gururu, aynı gülünç itimadı aşkta da gösterirler. H. C. Yalçın

  2. Onur, şeref.

  3. Övünme.

  4. Kurum, çalım.

gurur ::: kibir , boş yere güvenmek

gurûr ::: mağrurluk , aldanış

gurûr ::: ‬mağrurluk

gurûr ::: aldanış

garûr ::: (a. s.) aldatan, aldatıcı.

gurur ::: benlik, çalım, kasıntı, kibir, kurum, loka, tekebbür

GURUR :::

Kibir. Boş yere güvenmek. * Kıymetsiz şeylere güvenip mağrur olmak.(Evet, gurur ile insan maddi ve mânevi kemalât ve mehâsinden mahrum kalır. Eğer gurur saikasıyla başkaların kemalâtına tenezzül etmeyip, kendi kemâlâtını kâfi ve yüksek görürse, o insan nâkıstır. Böyle insanlar, malumat ve keşfiyatlarını daha yüksek görmekle, eslâf-ı izamın irşâdat ve keşfiyatlarından mahrum kalırlar. Ve evhama mâruz kalarak bütün bütün çizgiden çıkarlar. Halbuki eslâf-ı izâmın kırk günde yaptıkları bir keşfiyatı, bunlar kı