gaile ~ غائله
Mükemmel Osmanlı Lugatı - gaile ~ غائله maddesi. Sayfa: 529 - Sira: 14
Mükemmel Osmanlı Lugatı - Ali Nazima ve Faik Reşad Sözlüğü; gaile maddesi. osmanlıcada gaile ne demek, gaile anlamı manası, gaile osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte gaile hakkında bilgi. Arapça gaile ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada gaile anlamı
Mükemmel Osmanlı Lugatı - غائله gaile ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
gaile ~ غائله güncel sözlüklerde anlamı:
GAiLE ::: Dert, sıkıntı, baş belâsı. Tasa, zor iş. * Düşünce.
gaile ::: ("ga" uzun okunur, a. i. c. : gavâil) : 1) dert, sıkıntı, keder. 2) felâket, musibet, (bkz. : dâhiye). 3) uğraştırıcı ve sıkıntılı iş. 4) muharebe, savaş.
gaile-i zaile ::: zeval bulan, geçen, ardı kesilen sıkıntı.
gaile ::: üzüntü veren belalı iş.
Gaile :::
- Sıkıntı, dert, keder, üzüntü
Örnek: Küçücük yaşta büyüklüğün olanca gaileleri kendi üzerlerine yığılmış kimseler görülür. A. Mithat - Uğraştırıcı, pürüzlü iş, yük
Örnek: Otuz iki senelik bir saltanatın bin bir gailesi ve bu en son yıllarda geçirdiği ağır hastalığın tesiri yüzünden o, kendisini çok yorulmuş, yıpranmış, çökmüş hissediyordu. N. S. Örik - İstenmeyen durum, baş belası.
gâile ::: uğraşı , telaş
gâile ::: uğraşı
gâile ::: telaş
gâile ::: meşakkat
gâile ::: savaş
gaile ::: (
gaile ::: dert, kaygı, keder, sıkıntı, üzüntü, yük
GAİLE :::