sair ~ سائر
Mükemmel Osmanlı Lugatı - sair ~ سائر maddesi. Sayfa: 429 - Sira: 10
Mükemmel Osmanlı Lugatı - Ali Nazima ve Faik Reşad Sözlüğü; sair maddesi. osmanlıcada sair ne demek, sair anlamı manası, sair osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte sair hakkında bilgi. Arapça sair ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada sair anlamı
Mükemmel Osmanlı Lugatı - سائر sair ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
sair ~ سائر güncel sözlüklerde anlamı:
SAiR ::: Seyreden, harekette olan. * Bir şeyden geri kalan. * Maadâ. Geçen, dolaşan. * Yolcu. Seyyar. * Başkası, diğeri.
saîr ::: (a. i.) : 1) ateş, alevli ateş. 2) Tamu, Cehennem. Azâb-ı saîr : Cehennem azabı.
sâir ::: (a. s. seyr'den) : 1) seyreden. harekette olan, yürüyen, (bkz. : câil). 2) bir şeyden kalan başka şey. 3) geçen, dolaşan. 4) diğer, başka, gayri.
Sair :::
- Başka, öteki, diğer
Örnek: Onun sair işlerini bir dereceye kadar engelledi ise de ne zararı var! M. Ş. Esendal - Seyreden, hareket eden,yürüyen.
sâir ::: diğer , başka , gezen
sâir ::: diğer
sâir ::: gezen
saîr ::: (a. i.) 1) ateş, alevli ateş. 2) Tamu, Cehennem. Azâb-ı saîr : Cehennem azabı.
sâir ::: (a. s. seyr'den) 1) seyreden. harekette olan, yürüyen, (bkz. : câil). 2) bir şeyden kalan başka şey. 3) geçen, dolaşan. 4) diğer, başka, gayri.
sair ::: başka, diğer, öteki
SAİR :::