saz ~ ساز
Mükemmel Osmanlı Lugatı - saz ~ ساز maddesi. Sayfa: 426 - Sira: 24
Mükemmel Osmanlı Lugatı - Ali Nazima ve Faik Reşad Sözlüğü; saz maddesi. osmanlıcada saz ne demek, saz anlamı manası, saz osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte saz hakkında bilgi. Arapça saz ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada saz anlamı
Mükemmel Osmanlı Lugatı - ساز saz ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
saz ~ ساز güncel sözlüklerde anlamı:
SAZ ::: f. (Sâhten: Yapmak mastarından emir köküdür) Eden, yapan, uyduran, düzen mânalarına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Evham-saz $ : Evham veren.
SAZ ::: f. Kamış. * Bir çalgı âleti. * Takım, silâh, edevat. * Ustalık. * At takımı. * Düzen, tertip, sıra. * Öğrenme. * Kuvvet, kudret. * Menfaat. * Benzer, misil, eş. * Hile.
"); sâz ::: (f. i.) : 1) mür. çalgı. 2) silâh. 3) at takımı. 4) sıra, düzen. 5) kuvvet, kudret. 6) öğrenme. 7) ustalık. 8) hîle. 9) eş, benzer. 10) menfaat.
-sâz ::: (f. s.) : "yapan, uyduran, düzen" mânâlarına gelerek *birleşik kelimeler yapar. Çâre-saz : çâre bulan. Hâtır-sâz : hatır, gönül yapı-cı. Nâ-sâz : münasebetsiz, uygunsuz.
Saz :::
- Genellikle su kıyılarında, bataklık yerlerde yetişen ince kamış, hasır otu, kiliz, kofa
Örnek: Köyün saz kaplı, karanlık çökmüş damlarına seslendi. H. E. Adıvar - Bu kamıştan yapılmış.
- Her tür müzik aracı, çalgı.
- Türk halk müziğinde bağlama, cura, tar vb. mızraplı çalgıların genel adı.
- Türk halk müziğinde kullanılan, gövdesi ağaçtan oyularak yapılmış, telli, uzun saplı çalgı, bağlama
Örnek: İnce ve yüksek bir sanat eseri olan saz da milliyetimizin bir hususiyetidir. A. Ş. Hisar - Birden çok çalgının bulunduğu takım.
- Çalgılı eğlence yeri.
sâz ::: enstrüman , saz
saz ::: enstrüman
saz ::: saz
sâz ::: (f. i.) 1) mür. çalgı. 2) silâh. 3) at takımı. 4) sıra, düzen. 5) kuvvet, kudret. 6) öğrenme. 7) ustalık. 8) hîle. 9) eş, benzer. 10) menfaat.
-sâz ::: (f. s.) yapan, uyduran, düzen
saz ::: bağlama, çalgı, kamış
SAZ :::