ham ~ خام
Mükemmel Osmanlı Lugatı - ham ~ خام maddesi. Sayfa: 340 - Sira: 10
![](/rsm/osm/30/340-10.jpg)
Mükemmel Osmanlı Lugatı - Ali Nazima ve Faik Reşad Sözlüğü; ham maddesi. osmanlıcada ham ne demek, ham anlamı manası, ham osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte ham hakkında bilgi. Arapça ham ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada ham anlamı
Mükemmel Osmanlı Lugatı - خام ham ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
ham ~ خام güncel sözlüklerde anlamı:
HAM ::: f. Olmamış, pişmemiş, çiğ. * Nâfile, beyhude, boşuboşuna. * İşlenmemiş, üzerinde çalışılmamış. * Acemi kimse, tecrübesiz. Terbiye görmemiş kişi.
HAM ::: f. Bükülmüş, kıvrılmış, eğrilmiş.
ham ::: haş
"); hâm ::: (f. s.) : 1) pişmemiş, olmamış, çiğ. 2) işlenmemiş, üzerinde çalışılmamış. 3) boş, nafile, beyhude. Hayâl-i hâm, Ümîd-i hâm : boş hayal, boş ümit. 4) terbiye, tecrübe görmemiş, acemi [kimse].
ham ::: (f. s.) : eğri, bükülmüş. Kamet-i ham : eğri boy. Ebrû-yi ham : eğri kaş.
ham-ı zülf ::: zülfün (saç lülesinin) kıvrımı, büklümü.
Ham :::
- Yenecek kadar olgun olmayan (meyve).
- İşlenmemiş (madde).
- İdmansız.
- Gerçekleşme kolaylığı veya imkânı olmayan.
- Kaba, toplum kurallarını bilmeyen, incelmemiş.
hâm ::: çiğ , tecrübesiz , eğri , bükülmüş , ham , bükük , olmamış
ham ::: çiğ
ham ::: ham
ham ::: eğik eğri
ham ::: bükük
hâm ::: (f. s.) 1) pişmemiş, olmamış, çiğ. 2) işlenmemiş, üzerinde çalışılmamış. 3) boş, nafile, beyhude. Hayâl-i hâm, Ümîd-i hâm : boş hayal, boş ümit. 4) terbiye, tecrübe görmemiş, acemi [kimse].
ham ::: kaba, kabak, olmamış, tor
HAM :::