has ~ حث
Mükemmel Osmanlı Lugatı - has ~ حث maddesi. Sayfa: 317 - Sira: 15
Mükemmel Osmanlı Lugatı - Ali Nazima ve Faik Reşad Sözlüğü; has maddesi. osmanlıcada has ne demek, has anlamı manası, has osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte has hakkında bilgi. Arapça has ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada has anlamı
Mükemmel Osmanlı Lugatı - حث has ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
has ~ حث güncel sözlüklerde anlamı:
hâss ::: (a. s. hiss'den) : hisseden, duyan. [müen. "hasse" dir].
hâs ::: özel.
Has :::
- Özgü, öze, mahsus
- Katışıksız, en iyi cinsten, saf.
- Hükümdara özgü olan.
- İyi nitelikleri kendinde toplamış olan (kimse).
- Başmaklık.
- Yıllık geliri 100.000 akçeyi aşan dirlik.
- Osmanlı İmparatorluğu toprak düzeninde yıllık geliri yüz bin akçeden çok olan topraklardan alınan vergi.
hâs ::: özel , hususi , özgü , has , çöp
hâs ::: özgü
hâs ::: has
hâs ::: saf
hâs ::: özel
has ::: çöp
has ::: (f. i.) ot kırıntısı, çörçöp. Hâr ü has : çalı çırpı.
hâss ::: (a. s. hiss'den) hisseden, duyan. [müen.
hâs ::: (f. i.) 1) kırıntı, döküntü, süprüntü. (bkz. : hâşâk). 2) şiddet, kızgınlık.
Has ::: Sıkıştırmadan bir yerin içine alma; hareketten menetme; etrafını çevirme; vakfetme
Has ::: Sıkıştırmadan bir yerin içine alma; hareketten menetme; etrafını çevirme; vakfetme
has ::: mahsus, özgü, saf
has :::