had ~ حاد
Mükemmel Osmanlı Lugatı - had ~ حاد maddesi. Sayfa: 313 - Sira: 13

Mükemmel Osmanlı Lugatı - Ali Nazima ve Faik Reşad Sözlüğü; had maddesi. osmanlıcada had ne demek, had anlamı manası, had osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte had hakkında bilgi. Arapça had ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada had anlamı
Mükemmel Osmanlı Lugatı - حاد had ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
had ~ حاد güncel sözlüklerde anlamı:
HAD ::: f. Çaylak kuşu.HAD' $ (Hıd') : Aldatmak. * Dühul etmek, girmek. * Kurumak.
hâdd ::: (a. s.) : 1) keskin. 2) sivri. 3) dar. Zâviye-i hadde : geo. dar açı. 4) sert, te'sirli. 5) ekşi. 6) azgın ve iltihaplı, [çıban, yara, 'hastalık]. 7) gergin.
had ::: bir nevi ceza.
HAD ::: Beş günah için had cezâsı vardır:Zinâ, şarab içmek, alkollü içki ile sarhoş olmak, kazf (iffetli erkek veya kadına zinâ etti diye iftirâda bulunmak), hırsızlık, yol kesicilik. (İbn-i Âbidîn)
Had, günâhın temizlenmesine sebeb olmaz. Günâhtan kurtulmak için ayrıca tövbe etmek de lâzımdır. (İbn-i Âbidîn)
Had :::
- Sınır, uç.
- Derece.
- İnsanın yetki ve değeri.
- Terim.
hâd ::: sınır
hâdd ::: keskin
hâdd ::: sivri
hâdd ::: dar
hâd ::: (f. i.) zool. çaylak [kuş].
hâdd ::: (a. s.) 1) keskin. 2) sivri. 3) dar. Zâviye-i hadde : geo. dar açı. 4) sert, te'sirli. 5) ekşi. 6) azgın ve iltihaplı, [çıban, yara, 'hastalık]. 7) gergin.
had ::: derece, kota, sınır, terim, uç
HAD :::