Çağdaş Sözlük

ta ~ تا

Mükemmel Osmanlı Lugatı - ta ~ تا maddesi. Sayfa: 179 - Sira: 4

Mükemmel Osmanlı Lugatı - Ali Nazima ve Faik Reşad Sözlüğü; ta maddesi. osmanlıcada ta ne demek, ta anlamı manası, ta osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte ta hakkında bilgi. Arapça ta ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada ta anlamı

Mükemmel Osmanlı Lugatı - تا ta ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

ta ~ تا güncel sözlüklerde anlamı:

TA ::: Kur'anın alfabesinde üçüncü harfin adıdır. Ebcedî değeri 400'dür.

TA ::: f. Kat. Kıvrım. Büklüm. Misil, mânend. Nihayet. Gayet. Kadar, beri, dek. (mânalarına gelir) Meselâ :

"); tâ ::: (f. i.) : kat, büklüm. Dü-tâ : iki kat, iki büklüm. Yek-tâ : bir kat, tek, birinci, (bkz. : bî-hem-tâ, bî- nazîr).

::: (f. e.) : kadar, dek, değin, (bkz. : ilâ). tâ-be-ebed : ebediyen. tâ-be-key : ne vakte kadar. tâ-be-sabâh : sabaha kadar. tâ-be-seher : sabaha kadar.

::: (a. ha.) : Osmanlıca "te" ve "ti" harflerinin Arapça'daki adı. ["te" ince, "ti" kalın t fonemiyle söylenir.

Kasîde-i tâiyye ::: ed. kafiyeleri ile nihâyetlenen kasîde.

tâ-i fevkaniyye ::: tâ-i müsennât : iki noktalı te : (bkz. : tâ-i tavîl).

tâ-i gird ::: yuvarlak t :

tâ-i meftûha ::: üstün (e) okunan te.

tâ-i tavil ::: uzun te.

::: (a. f. h. a.) : "ti" harfinin bir adı. tâ-i mühmele : noktasız ti ["zı" dan ayırmak için bu ad verilmiştir]

"); târ ::: (f. s.) : 1) karanlık, (bkz. : muzlim). Şeb-i târ : karanlık gece. 2) i. tel; saç teli târ-ı ud : ud teli. târ-ı zülf : saç teli. 3) i. iplik. târ târ : tel tel, iplik iplik. 4) (dokumada) arş. [zıddı : argaç] . 5) i. tepe.

Ta :::


  1. Dek, değin, kadar, beri vb. edatlarla birlikte kullanılarak bir fiilin, bir hareketin, bir yerin, bir şeyin başladığı veya sona erdiği noktayı, zaman ve uzaklık bakımından abartmalı bir biçimde anlatan bir söz
    Örnek: Ta karşıda büyük annenin evine kadar götürdüler. Y. K. Beyatlı

  2. Tantal elementinin simgesi.

::: kat , büklüm , kadar

::: ‬kat

::: büklüm

::: tane

::: ‬kadar

::: (f. i.) kat, büklüm. Dü-tâ : iki kat, iki büklüm. Yek-tâ : bir kat, tek, birinci, (bkz. : bî-hem-tâ, bî- nazîr).

::: (f. e.) kadar, dek, değin, (bkz. : ilâ). tâ-be-ebed : ebediyen. tâ-be-key : ne vakte kadar. tâ-be-sabâh : sabaha kadar. tâ-be-seher : sabaha kadar.

::: (a. ha.) Osmanlıca

::: (a. f. h. a.) ti

târ ::: (f. s.) 1) karanlık, (bkz. : muzlim). Şeb-i târ : karanlık gece. 2) i. tel; saç teli târ-ı ud : ud teli. târ-ı zülf : saç teli. 3) i. iplik. târ târ : tel tel, iplik iplik. 4) (dokumada) arş. [zıddı : argaç] . 5) i. tepe.

TA :::

Kur'anın alfabesinde üçüncü harfin adıdır. Ebcedî değeri 400'dür